Mimaride Sürdürülebilirlik
- Asil Yaşar
- 9 Ara 2018
- 3 dakikada okunur

Sürdürülebilirlik tanımlarına baktığımda en geniş tanımıyla ya da en kısa tanımıyla gibi sözlerle başlanıp sürdürülebilirliğin kısaca ya da uzunca manaları yazılıyor. Ve bu tanımları kullanırken çok fazla akademik diller kullanılıyor ve herkesin tam olarak ''haa tamam ya anladım işte'' demesine mani oluyor diye düşünüyorum. En azından benim için ilk başlarda öyleydi. Sürekli olarak araştırma gereği duyuyordum ve sürdürülebilirlik kavramını açıklarken konuyu başka yerlere çekerek örnekler veriyordum. Mesela Üniversitede Doğal Havalandırma konusuyla ilgili ufak bir makale yazmıştım ve bu konu hakkında bilgili olduğum için en sık bu konu üzerinde durup sürdürülebilirlik kavramını açıklamaya çalışıyordum. Fakat sürdürülebilirlik kavramı doğal havalandırmalardan çok daha öte içerisinde bir çok unsuru barındıran mimari bir yaklaşım diyebiliriz. Ya da mimarlık prensibi.
Sürdürülebilirlik ile ilgili makaleler okurken ya da konferanslar dinlerken ben çok sıkılıyorum. Mimari her konu ilgimi çeker aslında ama bu konuyu ele alan kimseyi ağzım açık dinleyemiyorum. Sebebini bilmiyorum ama biraz da kendime hitap edecek şekilde bu konunun bir özetini çıkarıp, çok derinlere girmeden mantığının ne olduğunu yazmak istiyorum.

Sürdürülebilirlik Kavramı Nedir?
Sürdürülebilirlik kavramı, gelecek mimarlığı da doğrudan etkileyen, geleceği de düşünerek şu anda yapılan ya da yapılacak olan tasarımların geneline söylenen mimari yaklaşım diyebiliriz. GELECEĞİ DÜŞÜNEREK TASARIM YAPMAK. Benim bu kavramdan en çok anladığım konular, Ekolojik ve Ekonomik olmaları. Tabi bu kadarla sınırlı değil mesela Ekonomik olmalarını ele aldığımızda kendi içerisinde bir çok alt başlığa ayrılıyor. Ekonomik anlamda yapının kazançlı olmasını doğal havalandırma, doğal ışıklandırma, çevreci malzeme seçimi gibi bir sürü alt başlık oluşturuyor ve bu başlıklarında sayfalarca anlamları ve tanımları var. Bu unsurların neden ekonomik anlamda katkısı olduğunu açıklamaya gerek bile yok sanıyorum. Sürdürülebilirlik kavramı yapıların geleceğe dönük olarak büyük kazançlar sağlamasına yarayan bir yaklaşım. Aynı zamanda yeşil çatı gibi diğer sürdürülebilirlik konuları insanların refah ve huzurunu yükselten, sağlıklarına doğrudan katkı sağlayan diğer mimari yaklaşımlar olarak söylenebilir.
Sürdürülebilir yaklaşımlar ekonomik olarak ileriye dönük katkılar sağlıyor tamam ama günümüzde tercih edilmemesinin sebebini anlık ucuzluğa bağlayabilir miyiz?. Doğru malzeme seçimi ve kaliteli malzemelerden oluşan yapıların yüksek fiyatlara, satılamamasından korktuğumuzdan tercih edilmiyor olabilirler mi? Bence kesinlikle ileriyi düşünmediğimizden dolayı toplum tarafından da tercih edilmiyorlar. Doğru malzeme seçimini ayrı bir konu olarak ele alırsak çok uzayacağından fazla üstünde durmadan asıl konumuza devam etmek istiyorum.
Yine okuduğum bir mimarlık sayfasından konumuzun genelinin amacını kapsayan bir cümle paylaşmak istiyorum. ''Sürdürülebilir mimarinin hedefi macro ölçekten micro ölçeğe kadar inen tasarım sürecinde, yerel malzeme, altyapı, iklim, teknoloji, doğal kaynaklar gibi içinde bulunduğu bağlamsal verileri kullanarak, uzun vadede ve gelecek nesiller için de kendi kendine yetebilmesini esas alır.'' Aslında bu cümle bile sürdürülebilirliğin kapsayıcı bir tanımı olabilir ama konun daha iyi anlaşılır olması için konuşmak gerekirse bu konuların bazılarını ele alıp açıklayalım.
Mesela sürdürülebilir bir yapı tasarımı yapmak için birkaç sürdürülebilirlik prensibi dışında diğerlerini elemek ne kadar doğru? Bu soruya Emre Arolat şöyle cevap vermiş; ''Sürdürülebilirlik kavramı binalara ağaç yerleştirmekten öte bir prensiptir.'' Yani şöyle söylemek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama sürdürülebilirlik prensiplerini bir bütün olarak ele almak ve uygularken bir bütün olarak uygulamak gerekir.
Sürdürülülebilir yapıların tasarımları maliyeti yüksek ama buna entegre olarak ileriye dönük ekonomik katkıları yüksek yapılardır, sözlerini tekrar yineliyorum ve bunu herkesin anlamasını bilmesini öğrenmesini arzu ederek konuyu toparlamak istiyorum.
Sürdürülebilirlik kavramının ekolojik prensibinden bahsedecek olursak yapılması düşünülen yapının çevreyle bir bütün içerisinde olmasını gerektirdiği gibi içinde bulunduğu doğal döngüye zarar vermeyecek şekilde konumlanmasıdır. Güneş panelleri ve doğal havalandırmalarda ekolojik bir sürdürülebilirlik prensiplerine örnektirler.
Bu haftaki yazıyı da ünlü mimar Norman Foster'in ''Mimarlık ve Sürdürülebilirlik'' adlı makalesinden bir kesitle tamamlayalım.
- Son 10 yıldır sürdürülebilirlik kavramı moda haline geldi. ancak sürdürülebilirlik moda değil, hayatta kalma meselesidir. Sürdürülebilir mimarlık, en basit anlamda, olabildiğince az kaynakla çok iş gerçekleştirmektir. Ludwig Mies van der Rohe’ in “az çoktur” deyişini, ekolojik terimlere göre, “ziyan etmemek”, “gereksinim duymamak” olarak çevirebiliriz.
Konuyla ilgili daha detaylı yazılar okumak isterseniz. Avcı Architects sitesinden Sürdürülebilir Mimarlık bölümüne ulaşıp okuyabilirsiniz.
Comentários